İlk kez 1968 yılında uygulanan Total diz protezi, aşınmış olan eklem yüzlerinin, metal ve polietilenden imal edilen özel şekillendirilmiş malzemeler ile kaplanarak yapay bir eklem oluşturulmasıdır.
Diz Protezinin amacı nedir?
Diz protez ameliyatlarının amacı hastanın ağrısız ve hareketli bir ekleme sahip olması ve günlük yaşam kalitesinin en üst seviyede olmasını sağlamaktır.
Diz Protezi Kimlere Yapılır?
Dizlerinde ağrı ve şekil bozukluğu olan, istirahat, ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri uygulanmasına rağmen diz ağrıları geçmeyen, yürüme, merdiven çıkma gibi günlük yaşama aktiviteleri ileri derecede kısıtlanmış ve radyografide eklem kıkırdağında ileri derecede harabiyet olan hastalara total diz protezi uygulanır. Hastanın 60 yaş üstünde olması tercih edilir. Romatoid artrit gibi bazı romatolojik hastalıklarda ve diz çevresinde kırık geçiren ve bu sebeple erken dönemde artroz gelişen hastalarda daha erken yaşlarda protez ameliyatı yapılabilir.
Hangi Hastalıklarda Diz Protezi Gerekir?
Çok çeşitli nedenlerle diz ekleminde dejenerasyon (kireçlenme) oluşmaktadır. Diz ekleminde gelişen kireçlenmelere Gonartroz (Diz kireçlenmesi) denilir. Gonartrozun birçoğu yaşlanma ile kendiliğinden oluşmaktadır. Çok kilolu olmak dejenerasyonu arttırır. Kırık, menisküs yaralanmaları ve ameliyatları, romatolojik hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları, travmatik kıkırdak lezyonları gibi nedenlerle de diz ekleminde dejenerasyon gelişebilir. Tüm bu hastalıkların diz eklemini ileri derecede harap ettiği hastalarda diz protezi ameliyatı yapılmaktadır. Diz ekleminde aktif bir enfeksiyon varsa diz protezi yapılmaz.
Tedavi Aşamaları Nelerdir?
Öncelikle diz protezi uygulanacak hastanın protez dışı tedavi seçeneklerinden (ilaç, fizik tedavi vs.) fayda sağlamayacak aşamada olması gerekmektedir. Çekilen röntgenlerde diz harabiyeti kolaylıkla görülür. Ameliyat kararı sonrası anestezi hazırlığı yapılır. Ameliyat öncesi vücutta herhangi bir enfeksiyon odağının varlığı dikkatlice araştırılmalı, olması durumunda tedavi edilmelidir. Ameliyat lokal olarak adlandırılan belden aşağıyı uyuşturma (spinal, epidural nestezi) veya genel anestezi ile uygulanabilir. Ameliyat süresi hastaya göre değişmekle birlikte yaklaşık 1,5 saat sürmektedir. Ameliyatın ertesi günü hasta koltuk değneği yardımıyla ayağa kaldırılmakta ve kişisel ihtiyaçlarını giderebilmektedir. Ameliyat sonrası önerilen egzersizlerin yapılması eklem hareket açıklığının kazanımı açısından oldukça önemlidir. Hastalar ameliyattan ortalama 4-6 hafta sonra normal günlük hayatlarına dönebilmektedirler.
Diz Protezinin Riskleri ve Uyarılar
Hastaların en çok merak ettiği konulardan biri; ameliyatın riskli olup olmadığı ve ameliyatın başarılı olması konusunda yüzde yüz garanti verilip verilemeyeceğidir. Her ameliyatta olduğu gibi diz protezi ameliyatlarında da riskler mevcuttur. Günümüzde gelişen teknikler, uygulama yöntemleri, kullanılan ilaçlar, ameliyat sonrası takip yöntemleri sonucu bu riskler çok aza indirilmiştir. Ama maalesef hala çok az da olsa riskler mevcuttur ve dünyanın hiç bir merkezinde yüzde yüz garanti verilemez.
*Enfeksiyon (ameliyat yerinin mikrop kapması); İyi ameliyathane koşullarında diz protezi operasyonlarında enfeksiyon oranı % 1 in altındadır. İyi ameliyathane koşulları derken “laminar air flow ” denilen mikrop bulaşmasını engelleyen özel bir sistem bulunması, ameliyathane ekibinin enfeksiyon konusunda çok bilinçli olması, kullanılan ekipmanlarının sterilizasyonunun (mikroptan arındırılması) çok dikkatli yapılması kastedilmektedir. Ameliyat sonrası enfeksiyon yüzeysel yada derin olabilmektedir. Yüzeysel enfeksiyonlar proteze kadar ulaşmamış enfeksiyonlar olup, genellikle kısa süreli antibiyotik tedavisi ile geçmektedir. Derin enfeksiyonlarda ise mikroplar proteze yerleşmekte, protezin gevşemesine neden olabilmektedir. Bu gibi durumlarda tedavi daha zor olup, uzun süreli antibiyotik tedavisi uygulanmakta, bazen mikrop kapmış dokuların temizlenmesi için ikinci bir ameliyat gerekebilmekte, hatta çok çok nadiren protezlerin çıkarılıp yerine spacer denilen geçici protezler takılıp, mikroplar tamamen yok olunca tekrar yeni bir protez (revizyon diz protezi) takılması gerekebilmektedir.
Enfeksiyon olmaması için anestezi sırasında damardan antibiotik verilmektedir. Antibiotik kullanımına ameliyat sonrası da devam edilmektedir. Ayrıca kullanılan aletlerin sterilizasyonuna çok dikkat edilmektedir.
Ameliyattan sonra kesi yerinde uzun süren kızarıklık ve yangı olması durumunda, uzun süre geçmeyen ağrılarda enfeksiyondan şüphelenmek gerekir. Bu nedenle mutlaka doktorunuzun önereceği aralıklarla kontrollere gidilmelidir.
*Derin ven trombozu ( toplar damarlarda kan pıhtılaşması); Bu komplikasyon %5 in altındadır. Genellikle 3. günden sonra görülme olasılığı başlar, 6-10. günlerde en fazla görülür. Ancak nadiren de olsa operasyondan aylar sonra da görülebilmektedir. Derin ven trombozlarının % 5-10 kadarında (diz protez ameliyatı olmuş hastaların 10 binde 5-10 u ) pıhtının koparak akciğere veya beyine gitmesi sonucu hayati risk oluşabilir. Hastaların bazılarında ek risk faktörleri de vardır. Bunlar kadınlarda doğum kontrol hapları kullanılması, hastaların daha önceden derin ven trombozu geçirmiş olması, bacaklarında varis bulunması, ailevi yatkınlık olması durumlarıdır.
Derin ven trombozundan korunmak için kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmakta, operasyon sonrası anti embolik çoraplar giydirilmektedir. Erken dönemde yatak içi egzersizlere başlanmakta ve hastaların biran önce ayağa kaldırılıp yürütülmesine önem verilmektedir. Eğer ek risk faktörleri varsa bu uygulamalar daha da uzatılmaktadır.
Ameliyattan sonra özellikle ilk birinci haftada baldırınızda ağrılı bir şişlik oluşması derin ven trombozu açısından anlamlı olup, mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir.
*Teknik hatalar; Protez ameliyatları teknik olarak son derece karmaşık operasyonlardır. Bu nedenle teknik hatalara bağlı komplikasyon olasılığı her zaman ve her yerde olabilmektedir. Deneyimli cerrahlarca yapılan ameliyatlarda teknik hatalara bağlı komplikasyonların riskleri çok azalmakta ve sonuca etki eden teknik hatalar çok nadiren oluşmaktadır.
Diz protezinde 3 koşul optimum sağlanırsa başarı %95-98 dir. Başarıdan kastedilen şey tamamen ağrısız aktivite ve dizin en az 90 derece bükülebiliyor olmasıdır.
Bu 3 koşul;
1) iyi cerrahi teknik ve iyi ameliyathane koşulları,
2) kaliteli bir protez seçimi,
3) hastanın protezi konusunda bilinçli olmasından geçer.
Diz Protezi Ameliyatı Sonrası
Ameliyattan sonra genellikle ertesi gün kendini iyi hisseden hastaların walker dediğimiz yürüteçle yürümelerine ve klozete oturmalarına izin verilir. Hastanede yatış süresi ortalama 3-7 gün arasında değişebilir. Hastalar taburcu oldukları gün kendi kendine yatıyor/kalkıyor, desteksiz olarak yürüyebiliyor, tuvalete gidiyor ve dizini yatağın kenarından 90 derece bükebiliyor olmalıdır. Nadiren yatma süresi uzayan hastalar olabilir.
Ameliyatın ikinci gününden itibaren diz bükme ve adale güçlendirme egzersizlerine başlanır. Bu egzersizler diz fonksiyonlarının tamamen kazanılmasına kadar devam eder. Egzersizler genellikle CPM denilen dizi çalıştıran motorlu araçlarla yapılır. Dikişler ortalama 3 hafta sonra alınır ve banyo yapmaya izin verilir. Genellikle 6. haftada tüm diz fonksiyonları geri döner. Dizde şişlik ve protezin varlığını hastalar 3-6 ay hissedebilirlerse de, yürüme 1,5 aydan sonra genellikle rahattır.
Diz Protezinde Anestezi
Ameliyat esnasında ağrı duyulmaması için hastalara anestezi (narkoz) verilmektedir. Anestezi şekline anestezi doktoru hastanın genel durumunu ve ameliyat öncesi tetkiklerini (kan, idrar EKG, akciğer filmi, EKO gibi) değerlendirerek, hastanın da fikrini alarak karar vermektedir.
Bu iki şekilde olur; Ya genel anestezi dediğimiz şekilde olduğu gibi hasta tamamen uyutulur ya da belden yapılan bir iğne ile (epidural yada spinal anestezi) hastanın belden aşağısı uyuşturulur. Her ikisinde de hasta hiç ağrı duymaz.
Günümüzde diz protezi ameliyatları genellikle “epidural anestezi” ile yapılmaktadır. Epidural anestezide belden tamamen ağrısız bir yöntemle kılcal bir boru yerleştirilerek buradan verilen ilaçla hastanın belden aşağısı uyuşturulmaktadır. Hasta ameliyathane ortamını görmek/hissetmek istemezse uyku ilacı ile yine narkoz verilmeden operasyon sırasınca gece uykusuna benzer biçimde uyuyabilmektedir. Epidural anesteziye uygun olmayan hastalarda genel anestezi uygulanır.
Diz Protezi Operasyonu Sonrası Ağrının Kontrolü
Epidural anestezi sırasında yerleştirilen ince kılcal borudan yapılan ilaçlarla hastanın operasyon sonrasında ağrı duymaması sağlanır. Genel anestezi sonrasında ise; kontrollü miktarda kuvvetli ağrı kesicileri hastaya damardan veren ağrı pompası dediğimiz özel aletler takılarak ağrı çekilmesi önlenir. 3.Günden itibaren hastanın ağrısı sadece ağızdan alınan ilaçlarla tamamen kontrol altına alınır.
Diz Protezinin Ömrü
Hastalarımızın en çok merak ettiği konu protezinin kaç yıl dayanacağıdır. Bu başlıca 3 faktöre bağlıdır.
Birincisi; Protez ameliyatını yapan doktorun bu konudaki deneyimleri,
İkincisi; Kullanılan protezin kalitesi ve dayanıklılığı,
Üçüncüsü; ise hastanın protezini kullanma biçimidir. 100 kilo üstü ve çok aktif bir yaşam yorucu sporlar, ağır iş koşulları, sık sık düşme, çok fazla atlayıp zıplama, aşırı osteoporoz vb gibi sebeplerle protez ömrünün azalması beklenebilir.